Hurriyet

5 Aralık 2010 Pazar

Seni terk eden babani affedebilir misin?

Yasamimda yeni bir donemece girdigimi hissediyorum. Bu degisim bazen yavasca bazen oldukca hizli, ancak dogal bir akisin sonucu oluyor. 10 yil once hayat benim icin daha siyah-beyazdi, arada grilerim yoktu. Kurallarim daha kati, beklentilerim daha tavizsizdi. Ornegin, arkadasliklarimin surekli doludizgin ve coskulu surmesini beklerdim. Simdi ise arada molalar verip bir sure ozledikten sonra arkadaslarima donmeyi tercih ediyorum. Veya benim icin iyi politikaci ve kotu politikaci vardi, arasi yoktu. Simdi ise sevmedigim bir politikacinin yaptigi dogru seyleri de gorebiliyor ve dunyada olup biten olaylara daha kusbakisi bakabiliyorum.

Ancak bir taraftan eskiden kati bir tavir takindigim olaya karsi tutumum yumusarken diger taraftan baska olaylara karsi elimde olmadan sert tutumlar gelistirmeye basladim. Bunlarin basinda da aileyle ilgili olanlar geliyor. 

Soyle bir olay dusunun: Birkac cocuklu bir aile. Anne ve baba baslarda normal bir aile goruntusu ciziyorlar. Ancak sonra ne oluyorsa oluyor ve baba ailevi sorumluluklariyla ilgili yan cizmeye basliyor. Isten kazandigi ve cocuklarinin rizki olan parayi goturuyor kumara yatiriyor, baska kadinlarla gonul eglendiriyor, zaman icinde isini de batiriyor.  Hatta isi oyle noktalara vardiriyor ki ailesine ve ozellikle cocuklarina ciddi sekilde zarar vermeye basliyor. Ornegin cocuklarindan birisini surekli digerine karsi dolduruyor, onlari birbirine dusuruyor, eve hacizler geliyor, vs. Ve tum bunlar cocuklarin gozu onunde cereyan ediyor. Cocuklar sansliysa anneleri ayakta kalabiliyor ve tum bu olumsuzluklara karsi savasiyor ve cocuklarini ve kendisini bir sekilde duze cikartiyor. Yanlis anlamayin, burada erkegi "kotu adam" rolune koydum ama bu pekala kadin da olabilir. Ancak genelde kotu adam'i oynayan erkek oluyor.

Insanlar zaman icinde degisir, hatalar yapar sonra bu hatalardan pisman olup bozdugunu tekrar duzeltmeye calisir. Ancak cocuklara yapilan kotulukler cocuklarda tedavi edilemez yaralar aciyor ve bunlarin izi omur boyu silinmiyor, silinemiyor. Bir insanin bir cocugu dunyaya getirip sonra su veya bu sebeplerden dolayi bu cocugu terk etmesini anlamiyorum. Ebeveynlik herhangi bir is degil ki istemedigin zaman istifa edesin. Bu terk etme ister fiziksel ister ruhsal olsun her sekilde cocugun cocuklugunu elinden alan, cocugun vakitsiz buyumesine yol acan bir durum. Hatta oyle insanlar var ki cocugunu terk edip ona olabilecek en buyuk kotulugu yaptiktan yillar sonra cikip af bekleyebiliyorlar, hicbir sey olmamis gibi tekrar onun hayatinin bir parcasiymis gibi davranmak isteyebiliyorlar, sirf biyolojik anne veya babasi oldugu icin.

Yukarida bahsettiklerim biraz filmvari gelebilir ama etrafimdaki bazi insanlarin yasadigi gercek hikayeler. Bu hikayelerden birinin kahramani olan bir cocuk bugun artik buyumus ve kendi hayatini, kendi ailesini kurmus, doludizgin yasiyor. Ancak gecmiste kalan babasi kendini sikca hatirlatir oldu, torunlarina dedelik yapmak istedigini soyluyor. Firari, tekrar aileye girmek istiyor, ama af dilemiyor. Tekrar birlikte olmak istiyor ama gecmiste yasananlarin olanlarin sucunu kadere atiyor. Dogrusu bu davranis bana cok gaddar ve sinsi geliyor. Bu kisinin ne babaligi ne de dedeligi hakettigini dusunuyorum.

Fazla mi sert dusunuyorum, ne dersiniz? 

Katilasmaya yuz tutmus Aydede :-O

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Affetmek Allah'a mahsus. Biz büyüklerimizi olsa olsa kendi gerçeklikleri içinde anlayıp kabul etmeyi başarabiliriz... Bizim aklımızdaki ve beklentilerimizdeki anne/baba rolünü oynamayı becerememiş olsalar da,onların çocukları olarak doğduysak, muhakkak onların hatalarından kendimize dersler çıkarmışızdır; kendimizi daha iyi bir anne/baba/insan yapmak yolunda birşeyler öğrenmişizdir. hiç kolay olmasa da,onun daha iyisini bilmediğini idrak edip onu olduğu gibi kabul edince yüreğin hafifliyor. daha iyi bir insan oluyorsun. anıların omzundaki ağırlığı azalıyor. naçizane öneririm. sevgiler..

Aydede dedi ki...

tesekkurler adsiz :)