Hurriyet

4 Eylül 2011 Pazar

Ozgurluk!

Yazi yazmak istiyorum! Ama kuru yazilar degil! Hayati ta dibine kadar hisseden, insanlarin pazarda, okulda, sokakta, tatilde, evde veya isteyken yasadiklarini tum ciplakligiyla kelimelere dokebilen yazilar yazmak istiyorum.

Bu blogu actigimda ozgurce ve okuyanin ruhuna dokunan yazilar yaziyordum. Ne zamanki calismaya basladim, sanki  "hissetme ozgurlugumu"  yitirdim. Duygular ve olaylari dillendirip konusturmakta zorlaniyorum. Sabah evden cikisimla aksam eve donusum arasinda kolumdaki saate gore yaklasik 12 saat olmasina ragmen benim icin bu zaman cilgin bir kosturmaca icinde sanki 12 dakikada geciveriyor. Hayatin bir parcasi olan duygular ve his dunyam sanki rafa kaldirilmis gibi geliyor.

Acilen ruhumu yeniden besleyip hayata dondurmenin bir yolunu bulmam lazim. Ruhum icin acil kan araniyor, A, B, AB, 0, pozitif, negatif, fark etmez.

Sevgiler.