Hurriyet

2 Aralık 2010 Perşembe

Kadinla erkegi esitlemek yerine orta noktada bulusturamaz miyiz?

Yine sevgili Isvecli arkadasimla yaptigim sohbetten bahsetmek istiyorum. Bu sefer konu kadin-erkek esitligi. Isvec sadece Avrupa'da degil butun dunyadaki ulkeler arasinda yenilige gercek anlamda acik olan ve yeniligi kucaklayan bir ulke. Kadin-erkek esitligi konusunda Avrupa'daki en ileri ulke. Daha onceki bir yazimda bahsetmistim, Isvec'te erkekler de dogum iznine cikiyor, hem de bu erkeklerin sayisi hic az degil. Bunu saglamak icin hukumet uzun bir calisma yapmis. Erkeklere dogum iznini yasal bir hak olarak tanimakla kalmamis kadinla erkek arasindaki ucret dengesizligini de gidermis ki kadin da erkek kadar para kazanabilsin ve boylece erkegin dogum iznine cikmasiyla aile butcesi sarsilmasin. Bunun sonucunda ulkede sosyal ve demografik anlamda pozitif gelismeler olmus. Kadinlar kariyerlerine son vermek zorunlulugundan kurtulmuslar ve de Isvec halki cocuk dogurmaya baslamis. Isvec nufusunun artis hizi gecen yil %2,2 civarindaydi ki bu rakam Avrupa'daki en yuksek buyume hizi.

Ancak insan, dogasi geregi doyumsuz ve hep yeniyi ve daha fazlayi kesfetmek pesinde. Isvec'teki kadin-erkek esitligi konusu burada kalmamis. Toplum genel anlamda icinde cinsiyet ayrimi barindiran herseye karsi asiri tepkili hale gelmis. Ve tartismayi oyle boyutlara tasimislar ki su anda Isvec toplumunda cinsiyet ile ilgili genel kani suymus:

"Cinsiyet dogustan gelen bir ozellik degil toplumun insanlara ogretisi sonucu gelisen bir algidir."

Yani diyorlar ki dogdugumuzda aslinda doga bizi disi ve erkek olarak yaratmaz, disi ve erkek kavramini toplum insanlara dogdugu andan itibaren islemeye basliyor. Ve tabi ki bunu yapan toplum da erkeklerden olusmakta. Dolayisiyla disi ver erkek olgulari erkeklerin kadini baski altinda tutmak icin yarattigi bir paradigma. Hatta isi oyle bir noktaya vardirmislar ki Isvec'teki universiteler artik "gender certified" olmak durumundaymis. Yani universitelerde okutulan konulardaki disi ve erkek cinslerine ait ozelliklerin hepsi tamamen ayiklanacak. Buna fizik ve matematik kurallari da dahil. Bir grup akademisyene gore bildigimiz fizik ve matematik kurallari erkekler tarafindan, erkekler icin yaratilmis kurallarmis. Bu akademisyenler bildigimiz fizik ve matematik kurallarinin disileri de icine alacak sekilde yeniden yazilmasini talep ediyorlar. Bu arada olur da akl-i selim bir Isvecli (benim arkadasim gibi) cikip da tum bu cilginligi elestirecek en ufak bir soz soylesin aninda toplum tarafindan "kadin dusmani" ilan ediliyor.

Isvec cok uc bir ornek. Bugun dunyanin bircok yerinde kadinlarin toplumun ikinci sinif vatandasi oldugu asikar. Ancak bircok toplumun ornek oldugu Bati'nin da bu konuda kantarin topuzunu kacirdigi ortada.

Aksam isimizi bitirip eve geldigimizde ve kapimizi kapattigimizda bir kadin ve bir erkek olarak hayati paylasiyoruz. Erkek cocuklari da kadinlar doguruyor ve bu erkek cocugun hayatinin belli bir asamasina kadar hayati annesi olan kadinla geciyor. Iyi gunu de kotu gunu de ya cok uyumlu ya da kor-topal bir sekilde birlikte geciriyoruz. Evin disina ciktigimizda birbirimizden neden bu kadar korkmaya ve nefret etmeye basliyoruz, anlamiyorum dogrusu.

Birbirimizi itip kakip en one gecmeye calismak yerine orta bir noktada bulusamaz miyiz acaba?

Kadinlarin hala ikinci planda kaldigi Viyana'dan selamlar :)

Aydede

PS: Bu arada su gunlerde Isvec'te kadinlar arasinda en populer meslek nedir biliyor musunuz? Ev kadinligi. Kadinlari mutlu etmenin yolunu bilen varsa bana soylesin :)

Hiç yorum yok: