Hurriyet

30 Kasım 2010 Salı

Insanlari Artik Daha Az Seviyorum

Oldukca "korumali" bir ortamda buyudum, Amerikalilarin "sheltered American" dedigi gibi, ben de "sheltered Turk" olarak dunyaya geldim ve oyle de buyudum. Hicbir zaman oyle fazladan paramiz olmadi, ama iyi okullara gidecek seviyede bir gelirimiz hep vardi. Herhangi bir ulkede gocmen veya baskasinin evinde yasamak durumunda da kalmadik. Kendi memleketimizde, kendi evimizde, kurallarini kendimizin koydugu ortamlarda buyuduk. Etrafimiz hep kocaman bir aileyle cevriliydi, dolayisiyla iyi gunumuzu de kotu gunumuzu de bizimle can-i gonulden paylasan insanlarla cevriliydik. Kendimize yapilmasini istemedigimiz seyleri baskasina da yapmamamiz ogutlendi hep. Dolayisiyla "iyi insan"lar olarak yetistirildik ve hayata atildik.

Boylesine "korunakli"  bir cevrede buyumek bizi genel anlamda humanist ve insansever bireyler haline getirdi. Bu ruh hali aslinda o kadar iyimser ve insana kendini ferah hissettiren bir ruh hali ki ... Arkadaslariniz tarafindan seviliyorsunuz, sizden buyuk teyzeler size bakarak annenizi-babanizi boyle cocuklar yetistirdikleri icin tebrik ediyorlar ve toplum icinde seckin denilebilecek bir yere sahip oluyorsunuz. Ancak bu "korunakli" cevrede iyi bir birey olarak yetismenin getirdigi bir de  "saflik" var ki beni ozellikle evden ilk ayrildigim 18 yasimdan 30'lu yaslarimin basina kadar surekli takip etti. 

20'li yaslarin basindaydim. En iyi arkadaslarimdan biri bir gun bana dedi ki: "Sen de herkesi seviyorsun canim, bu kadar da olmaz ki!". Benim icin hayatimdaki herkes arkadaslik kurulabilecek insanlardi, bir nevi karsima cikan herkesi kendim gibi saniyordum veya oyle olduklarina inanmak istiyordum. Tasradan gelip Istanbul'da kurtlar sofrasina oturunca kelimenin tam anlamiyla felegim sasti. Mesela yabanci bir memlekette gocmen olarak buyumus olsaydim, gocmenlerdeki surekli kendini savunma ve ispat etme gudusuyle hareket edebilir ve en azindan kendimi mudafa etmenin yollarini bilirdim. Veya cok zengin bir ailenin cocugu olarak buyuseydim en azindan paranin insanlar uzerindeki etkisini cocuklugumdan beri bir sekilde test etme sansim olacagindan yine kotu niyetli insanlara karsi bir savunma mekanizmasi gelistirmis olurdum. Veya zenci olsam derimin renginden dolayi kendimi her an her yerde ve ne sekilde savunmam gerektigi konusunda bir fikrim olurdu. Ancak bunlardan hicbiri degilim. Sadece "sheltered" bir Turk'um.

Insanlarin iclerinde iyilik kadar kotuluk de barindirabileceklerini 30'lu yaslarimin basinda yurtdisina cikinca anladim. "Sen de iyi safmissin" diyerek gulebilirsiniz, ama oyle oldu iste. Calistigim uluslararasi ortamlardaki kisilik ve koltuk savaslari, performansa gore degil de ortama ve sartlara gore veriler terfi kararlari, sirf Dogu Avrupali oldugu icin isin hakettigi maasin yarisiyla ise giren insanlar, Avrupa Birligi'nin siginmaci kabul eden ulkelere ayirdigi fondan para almak icin gelen tum siginma taleplerinin neredeyse hepsini kabul eden ancak aldigi siginmacilara hicbir sosyal hak ve hukuk tanimayan Avrupa ulkeleri. Bunlar is hayatinda ve icinde bulundugum politik cevrede beni hem sukut-u hayale ugratan hem de etrafimdaki olaylari degerlendirirken ayaklarimin yere basmasini saglayan orneklerden birkaci. Ozel hayatimda da cok cesit insanla karsilastim, hepimiz gibi. Arkadasligin anlamini bilmeyenler, kiskananlar, ilgisizler, karamsarlar, vs.  

Ozellikle de cocuklarim olduktan sonra genel anlamda insanlara karsi duydugum sevgi azaldi, ancak sevdigim insanlari da daha yogun sevmeye basladim. Ben de benim ailemin yaptigi gibi cocuklarima guvenli ve "korunakli" bir ortam yaratma cabasi icindeyim. Ancak ayni zamanda onlari biraz da "teflon insan" tarzinda yetistirmenin yollarini bulmaya calisiyorum. Karsilarina hep iyi insanlar ciksin diye dua ediyorum, ancak insanlardan gelecek kotulukleri de gerisin geri puskurtebilsinler istiyorum. Hayattaki olumsuzluklarin da farkinda olsunlar ve bunlardan fazla etkilenmesinler istiyorum.

Siz cocugunuzu nasil yetistiriyorsunuz, merak ediyorum. Paylasir misiniz?

Viyana'dan selamlar, sevgiler.

Aydede

Hiç yorum yok: