Hurriyet

19 Kasım 2010 Cuma

Erkekler Dogum Iznine Cikmak Ister mi?

Gecenlerde Erdogan dedi ya, kadinla erkek esit olmaz, olamaz diye. Once doga kanunun geregi olarak neden esit olamayacagindan bahsetmeye calisti, ama pek toparlayamadi. En nihayetinde soyledigi sozler aslinda gercek dusuncelerini yansitti. Ozguveni yuksek insanlarin dustugu yanilgilardan biri de kendi fikirlerinin her zaman dogru olduguna inanmalari. Icinde bulunduklari toplumda guclu bir pozisyona da sahiplerse (Erdogan'in uzun suredir tek basina iktidar olmasi gibi) fikirleri yanlis veya rahatsiz edici bile olsa bunlari alenen soylemekten cekinmezler.

Her neyse, benim asil bahsetmek istedigim kadin-erkek esitligi gercekten saglanip saglanamayacagi. Burada (Viyana) tanistigim Isvecli bir cifti anlatmak istiyorum. Ikisi de diplomat, dolayisiyla belirli araliklarla surekli ulke degistiriyorlar. Ancak kucuk bir cocuklari oldugu icin ikisinin birden ayni anda calismasi mumkun olmuyor, dolayisiyla bazen anne bazen de baba calisiyor. Su anda calisma sirasi annede, dolayisiyla cocugun bakimiyla tamamen baba ilgileniyor. Cocuklarimiz sinif arkadasi oldugu icin babayla surekli gorusuyorum, guzel bir arkadasligimiz var. Baba sadece cocuguna bakmakla kalmiyor cocugunun okuldan arkadaslarinin anne-babalariyla da sosyallesiyor. Bizi yemege davet ediyor, cocuklara tatlilar pisiriyor, birlikte parkta cocuklarla vakit geciriyoruz, birbirimize yemek tarifleri veriyoruz, vs. Yani bir annenin yaptigi herseyi bir baba olarak dort dortluk yapiyor. Bundan da cooook memnun, ogluyla birebir vakit gecirmek ve onun buyudugune ilk elden tanik olmak ona haz veriyor. Babanin canini sikan gorev degisim zamaninin gelmesi ve calisma sirasinin kendisine gelmesi.

Butun bunlari gozlemlerken benim aklima takilan ise suydu. Bir erkek olarak eminim ki Andreas da (baba) biraz erkeklik egosuna sahiptir, is-guc meselelerini dusunuyordur. Ayrica hayat artik tek maasla gecinilemeyecek kadar zor. Nasil oluyor da bu kadar rahat bir sekilde evde oturabiliyor ve isiyle ilgili endiselenmiyor? Ve ben tam bunlari dusunurken Andreas bana bir gun bu sorularin cevabini verdi: Isvec'te erkekler de yasal olarak dogum iznine cikma hakkina sahipler! Hatta kadinlarla esit sure haklari var. Ve daha da ilginci Andreas devlet icin calistigi icin devlet Andreas'in kadrosunu 10 yilligina tutuyor. Yani Andreas 10 yil dogum iznine cikabiliyor ve 10 yil sonra geldiginde isine kaldigi yerden devam edebiliyor. Harika, degil mi? ??

Bu yasa uzun zamandir Isvec'te yururlukte. Ancak erkeklerin dogum iznine gercekten cikmalari son birkac yilin isi. Cunku daha once kadin-erkek ucretleri arasinda bir ucurum varmis. Kadin ayni is icin erkekten daha az ucret aldigi icin yasa olmasina ragmen dogum iznine yine kadin cikiyormus ki aile butcesi sarsilmasin. Bunun uzerine hukumet bu ucret dengesizligini gidermek icin de adimlar atmis ve bugun kadinlar da hemen hemen erkeklerle esit ucret kazanir hale gelmisler. Dolayisiyla artik erkekler de dogum iznine cikmaya baslamis.

Ancak beni en cok sasirtan ne oldu biliyor musunuz? Bu durumdan Isvecli kadinlar sikayetciymis. Cunku yeryuzunde sadece ve sadece kadinlara ait olan "annelik" olgusunun da artik erkekler tarafindan ellerinden alindigini dusunuyorlarmis ve bundan oldukca sikayetcilermis.

Kadinlarin tam anlamiyla mutlu olmasi icin ne yapmak gerekir ki?

Erkeklerin de dogum iznine ciktigi Viyana'dan sevgiler :)

Aydede

Hiç yorum yok: