Hurriyet

31 Ekim 2010 Pazar

Kariyer Yalnizligi Telafi Eder mi?

Teknoloji ve turlu turlu is ve eglence olanaklari sayesinde hayatinizi o kadar renkli hale getirebilirsiniz ki bazen insanin "artik hic kimseye ihtiyacim yok, iyi bir isim, onlarca, yuzlerce arkadasim ve hatta gezip gormemi bekleyen bir suru yer, mekan var!" diyesi geliyor. Bir tikla asirlardir gormediginiz bir arkadasinizla bir anda on-line sohbet etmeye basliyorsunuz. Baska bir tikla evinizin civarinda yeni acilmis bir restorani gorup aksam yemegini orada yemeye karar veriyorsunuz. Isinizden caniniz mi sikildi? Yine bir tikla tum kafa avcilarinin telefonlarini bulup onlara ozgecmisinizi gonderiyor ve yeni bir is bulabiliyorsunuz. Butun bu yenilikler bas dondurucu bir hizla oluyor ve bu akisa kapilip gitmemeniz mumkun degil. Buradaki en can alici nokta ise ulkeler arasindaki cizilmis sinirlarin yok olmus olmasi. Norvec'ten biriyle on-line arkadaslik etmeniz icin vizeye gerek yok. Biraz da paraniz varsa yaz tatilinizi Paris'te gecirmemeniz icin hicbir sebep yok. 

Peki tum bunlarin ne kadari "ebedi"? Bunlardan hangisi siz hastayken elinizi tutuyor veya terfi aldiginizda sizle birlikte kadeh tokusturuyor? Evlendigimde 29 yasindaydim. Elimden gelse daha once evlenirdim, ancak icime sinen kisi 29'uma kadar karsima cikmadi. Evlendigimde cok iyi bir kariyerim vardi, dolayisiyla evlenip isimi birakma karari verdigimde birkac kasin havaya kalktigini hatirliyorum. Ancak verdigim kararin dogrulugundan o kadar emindim ki is yerindeki tepkiler karsisinda bir an bile tereddut etmedim. Nitekim daha sonra karsima akla gelmeyecek farkli firsatlar cikti ve is hayatim hayal edmeyecegim guzellikte gelismeye devam etti.

Kadinlarin is yasamindaki statulerinin oldukca karmasik oldugunu dusunuyorum. Evlenene kadar kadinlar da herhangi bir calisandan farksiz, beklentiler herkesinkiyle ayni. Ancak evlendikten sonra kadina karsi 2 turlu tutum takiniyor cevredekiler. Birincisi kadinin isten ayrilip evinin kadini olmasi. Bunu olaganustu basarili bir kadin yaparsa biraz ahlanip vahlanma oluyor ama nihayetinde durum kaniksaniyor. Ikincisi ise kadinin tekrar ise donmesi -ozellikle cocuktan sonra- ve sanki hicbir sey olmamis gibi isine "eskisi" gibi devam etmesi. Bu durumda kadinin -olan, olmayan- tum yeteneklerini seferber edip beklentileri karsilamasi gerek ki kariyerine kaldigi yerden devam edebilsin. Bebegini sabah evde veya kreste birakirken icinde kopan firtinalari dindirmenin bir yolunu bulup isine kaldigi yerden devam etmeli. Yanlis anlasilmasin, burada "kadin eziliyor" demogojisi yapip ahlanip vahlanmiyorum. Ancak is dunyasinin tamamen erkeklere gore dizayn edildigi ve kadinlarin icinden gectikleri sarsintili hayat fasillarinin tamamen gormezden gelindigi gercegine vurgu yapmak istiyorum.

Kariyer yalnizligi telafi eder mi sorusunun karsiligi iste tam bu noktada karsimiza cikiyor. Disaridaki tum guzelliklere ve firsatlara karsin hicbir sey mutlu ve dengeli bir aile hayatinin yerini tutmuyor. Hayatin tum bu karmasasi icinde, icindeki tum hirslara ve onundeki tum olanaklara karsin kadin yine de aile kuruyur. Biliyor ki:

Is plastik bir top gibidir. Bazen dibe vurur, bazen tavan yapar. Ancak hicbir zaman kirilmaz. Aile ise kristal bir top gibidir. Bir kere dusurup kirdin mi bir daha parcalari bir araya getirmesi olanaksizdir.

Bence kariyer yalnizligi telafi etmez, edemez. Ancak bir omrun sadece cocuklara adanmasi da bana rasyonel gelmiyor. Illa ki calisip para kazanmaktan bahsetmiyorum, burada onemli olan kadinin sadece kendisi oldugu bir yasam alanini hayatinin her asamasinda sakli tutmasi, bunun kadinin ozsaygisini muhafaza etmesi acisindan cok onemli oldugunu dusunuyorum. Bunun bir adim otesine gecip anne olduktan sonra kariyerine donus yapan ve kariyerini surekli gelistiren kadinlara ise sonsuz saygi duyuyorum ve onlarin aslinda birer "kahraman" olduklarini dusunuyorum. 

Isine kaldigi yerden devam etmeye hazirlanan,

Aydede

Hiç yorum yok: