Hurriyet

2 Nisan 2011 Cumartesi

Global mi? Glokal mi? Lokal mi?

ODTU'de universite okudugum yillarda bir dergi cikarirdik: GLOKAL. Bu isim bizim icin cok ama cok anlamliydi. Yuzunu aydinliga ve surekli gelisime cevirmis gencler olarak dunyada olup biten herseyden haberdar olmak istiyor ve ogrendiklerimizi evimizde, yani yasadigimiz mahallede, sehirde veya ulkede uygulamak istiyorduk. Glokal'in bizim icin anlami dunyada olan iyi uygulamalari getir ve kendi kulturunle birlikte harmanlayarak evinde uygula idi. Ne kadar cagdas ve ilerici bir anlayis, degil mi?

Zaman gectikce, is dunyasini tanidikca ve de dunya siyasetinin perde arkasinda yapilan hesaplari anlamaya basladikca Glokal'in aslinda tehlikeli bir anlami oldugunu gormeye basladim. Sovyetler Birligi'nin batmasiyla meydan Amerika Birlesik Devletleri'ne kaldi. Dunyanin en kapitalist ekonomisi olan Amerika globallesme akimini baslatti. Globallesmede amac kurulmus olan bir takim sistemleri (ki bu genelde Amerika ve Ingiltere merkezli sistemler oluyor) tum dunyaya noktasina-virgulune varana dek ayni olacak sekilde uygulamak. Ornegin Mc Donald's bunun en ama en guzel ornegi. Dunyanin degisik yerlerindeki Mc Donald's restoranlarina gidin, hepsi birbirinin aynisidir, hic sasmaz. Globallesme akimi ister istemez glokallesmeye basladi. Ornegin Mc Donald's'in aslinda Turkler'in damak zevkine hitap eden bir menusu yok. Ancak elindeki sermayenin gucuyle bugun Mc Donald's Turkiye'de genis bir restoran agina sahip. Cocuklarim henuz kucuk, halen yedikleri-ictikleri kontrolum altinda. Ancak ileride ben istesem de istemesem de Mc Donald's'a gideceklerini ve oradaki sagliksiz yiyecekleri tuketeceklerini biliyorum.

Bana kalirsa gunumuzde sermayenin gucu malesef kotuye kullaniliyor. Herseyin dogali pahali hale geldi. Organik urunler yerine abur-cubur globallesiyor. Dunyanin Dogu'su Bati'dan gelen herseye neredeyse sorgusuz-sualsiz kucak aciyor. Amerika Orta Dogu'ya demokrasi getirmek gibi sanli bir gorevi kendi kendine ustune aliniyor ve bunu savasla yapmak gibi amaciyla tamamen celisen bir yontem seciyor. Ancak savasa baslamadan birkac ay once tarihinin en buyuk silah satisini gerceklestiriyor. Hem de nereye? Orta Dogu'ya. Hersey ne kadar hesapli ve de planli, degil mi?

Globallesme ozu itibariyle anlamli bir kavram. Ancak globallesen unsurun ne olduguna bagli. Abur-cubur yerine dogal gidalar, silahlar yerine okullar, savas yerine baris, asitli icecekler yerine dogal meyve sulari globallesse problem yok. Ancak gunumuzde sermaye  "iyi"  yerine  "kotu"yu globallestiriyor, sonra bunu  "glokallesme"  adi altinda neredeyse koylere kadar her yere sokuyor ve lokal olan hicbir seye yasam hakki tanimiyor.

Bilemiyorum, yaslaniyor ve de bosuna kuruntu mu yapiyorum? Yoksa tum bu anlattiklarim gercek mi?

Herseyin  "dogali ve iyisi"yle dolu bir yasam gecirmeniz dilegiyle.

Sevgiler!

1 yorum:

Cihan dedi ki...

Bence endiselerin hic de yersiz degil, ben ve cevremdeki pek cok insan da benzer dusunceleri paylasiyor.. Hele insanin cocugu varsa, her konuda daha da paranoyak olmaya basliyor.. Umarim onlarin her acidan daha guzel bir yasamlari olur, ama acikcasi ben biraz karamsarim. Dilerim bu karamsarlik bosadir..
Selam ve sevgilerimle..