Hurriyet

23 Nisan 2011 Cumartesi

1'den Fazla Dil Ogrenmek Insan Beynini Nasil Etkiliyor?

Gecenlerde bir arkadasim yazi yazmaya nasil basladigimi sordu. Ilk etapta cevap veremedim, cunku nasil basladigimi ben de bilmiyorum, birdenbire oluverdi iste. Daha sonra ustunde biraz dusununce yazi yazmaya nasil ve neden baslamis olabilecegimle ilgili bazi fikirler geldi aklima.

Yazilarimi takip edenler bilirler, uzun sure yurtdisinda yasadiktan sonra 3 ay once Turkiye'ye dondum. Esimin anadili Ispanyolca ve biz evde aile olarak Ingilizce konusuyoruz. Cocuklarim Viyana'da dogdular. Hal boyle olunca cocuklar dogduklari andan itibaren 4 dile, yani Turkce, Ispanyolca, Ingilizce ve Almanca'ya maruz kaldilar. Gittigi okul Ingilizce olmasina ragmen buyuk oglum 4 yasina kadar tek bir Ingilizce kelime konusmadi ve de cok az Turkce konusuyordu. Tahmin edersiniz ki ben solugu konusma terapistinde aldim. Gittigim iki terapist de cocuklarin beyninin nasil bir sunger oldugunu, herseyi super bir sekilde nasil emdigini ve de endiselenecek birsey olmadigini soylediler. Nitekim evde konustugumuz dillerin sayisini azaltarak buyuk oglumu 4 yasinda konusmaya ikna edebildik. Ancak buyuk oglum kendini kelimelerle ifade edemedigi bu donemde matematigi kendi yasitlarindan cok daha hizli ogrendi. Ornegin okulda 3-4 yas grubu cocuklarina matematik konseptlerini ogretmeye basladiklarinda  "sifir", yani hiclik konseptini ilk anlayan oglum oldu, hatta yasitlarindan cok daha once sifir kavramini net bir sekilde anladi. Ogretmeni bir taraftan oglumun kendini kelimelerle ifade ederken yasadigi zorlukla ilgili endiselenirken diger taraftan beyninin matematigi algilayis seklini hayretler icinde izledi.

Bu konuda birkac makale okudum ve hala okuyorum. Makalelerin vardigi genel sonuc cok dilli cocuklarin ogrenme zorlugu cektigi ve akademik konularda yasitlarinin gerisinde kaldigi oluyor. Bu makalelerin hemen hemen hepsi Avrupa veya Amerika kaynakli. Yani gocmen sorununun akut hale geldigi ve bir turlu cozulemedigi bolgeler. Gunumuzde cocuklarin IQ seviyelerini olcmek icin uygulanan bir test var. Viscar Testi. Bu test dunyanin cesitli yerlerinde cocuklara cesitli sekillerde uygulanarak zeka seviyesini tespit amacli kullaniliyor. Mesela Almanya'da bu testi devlet bir nevi gizli bir sekilde Turk gocmen cocuklarina uyguluyor. Almanya'da yasayan Turklerin entegrasyon sorunu zaten ayyuka cikmis durumda, ozellikle de dil konusunda yasanan sorunlar var. Bu testte ornegin iki ayri sayfada bir takim sekiller gosteriliyor. Ve cocuktan birbirine benzeyen sekilleri eslestirmesi isteniyor. Cocuk  "eslestirme"  kelimesinin Almanca'sini bilmedigi icin soruya cevap veremiyor. Ancak zaten uygunsuz yontemlerle uygulanan bu testte cocuk dil (veya entegrasyon) eksikliginden dolayi dogru cevabi veremedigi icin  "dusuk zekalilar"  sinifina gonderiliyor. Ayni cocuk kendi dilinin konusuldugu ulke olan Turkiye'de ayni teste tabi tutuldugunda soruya dogru cevap verdigi icin  "normal zekali", hatta bazen  "ustun zekali"  olarak siniflandirilabiliyor.

Cocuklarim su anda 2 dil konusuyorlar. Kucuk oglum henuz yas itibariyle kucuk, ancak buyuk oglum matematikte gozle gorulur bir sekilde basarili. Dogdugu gunden beri beyninin coklu dil sistemiyle calismasindan dolayi, basta karisiklik yasamis olsa da, bu durumun beyin hucrelerini keskinlestirdigini ve bunun da akademik basarisina yansidigini gozlemliyorum.

Benim yazi yazmama gelince. 36 yasina kadar okuldaki kompozisyon odevleri haricinde hic yazi yazmamis biriydim. Son 10 yildir is ve aile ortamimda degisik dilleri ogrendikten sonra beynim farkli bir sekilde calismaya basladi. Olaylara sadece bir dilin penceresinden degil, 4 dilin penceresinden bakmaya baslayinca olaylarin farkli yuzlerini gormeye basladigimi hissediyorum. Dolayisiyla dunyadaki her insanin yasadigi deneyimleri, ornegin cocuk sahibi olmak, is yerinde yasanan catismalar, dunya siyaseti, 1 degil 4 pencereden bakarak degerlendirip, zaman zaman da olsa, bunlarla ilgili genel inanisin aksi olan sonuclara varmaya basladim. Ve de insanlar yazdiklarimi sevip kendilerinden bir parca buldukca ben yazmaya devam ettim.

Dil her zaman ogrenilebilecek birsey. Ancak yaslandikca ogrenme hizi azaliyor ve beynimizi istedigimiz gibi sekillendiremiyoruz. Dolayisiyla 3 yasindan itibaren cocuklarin hayatina ikinci bir dil sokmak onlara sadece ikinci bir dil kazandirmakla kalmiyor, beyinlerinin calisma hizini da iki katina cikararak onlarin akademik basarilarina katkida bulunuyor. Tabi cocuklarin dil egitiminin kontrollu ortamlarda, isin uzmani olan kisiler tarafindan yapilmasi kosuluyla. Turk bir anne-babanin cocuklari Ingilizce ogrensin diye evde Ingilizce konusmalarini cok anlamli bulmuyorum. Cunku dogal degil.

Herkese sevgiler.

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Sevgili Nil Hocam,
Cok dilli ailelerin cocuklarinin dil ve egitim sorunlari hakkindaki yazinizi begeni ile okudum. Benzer sorunlar bizim ailede de var. Esim Pakistanli, ben Turk, evde ingilizce konusuyoruz. Ama cogu zaman dilleri karisik da konusuyoruz. Buyuk kizim 14 yasinda3 dili de cok guzel konusuyor ama Urducayi yazmayi pek bilmiyor. Kucuk kizim 19 aylik ama agirlikli ingilizce olmak uzere dilleri karistiriyor. Ornegin "many ucak" diyor, gok yuzundeki ucaklari gorunce. Ama konusmayi cok seviyor. Durmadan sayip dokuyor.

Gecenlerde bir arastirma sonuclarini okumustum. Cok dilli buyuyen cocuklar cok daha basarili oluyor diye. Bir baska dil uzmani da (gerci esim de universitede dil hocasi ama)bize dedi ki, babasi Turkceye yogunlassin, Annesi ingilizceye dedi. Kisiler ve diller eslessin, karisik dil kullanmaktan bu daha iyidir dedi. Bu konuda siz ne onerirsiniz rica etsem paylasir misiniz.

Saygi ve sevgilerimle
ali dogan
ODTU isletme 79.

Aydede dedi ki...

Merhabalar Ali Hocam,

Guzel mesajiniz icin tesekkur ederim. Aslinda bizim gibi cok-dilli ve cok-uluslu aileler dunyanin her yerinde var. Terapistlerin onerdigi kural bir-insan bir-lisan seklinde. Yani cocuga hangi dili ogretmek istiyorsaniz o dili ayni kisi surekli konusacak. Biz de oyle yaptik ve ise yaradi. Ancak bizde isin icinde dort dil oldugu icin buyuk oglum konusmamakta israr edince babasi Ispanyolca'yi geri cekti ve Ingilizce'ye yogunlastik. Su anda dogal olarak Ispanyolca oldukca geride kaldi. Simdi kucuk oglum da isin icine girdiginden babamiz tekrar Ispanyolca'ya donecek. 6 yasa kadar cocuklar ne verirseniz aliyorlar, ortalama 5 dil ogrenebiliyorlar. 6 yasindan sonra da dil ogrenme devam ediyor ancak o yasa kadar ogrenmis oldugu diller agir basiyor haliyle. 12 yasinda ise dil ogrenimi artik doruga ulastigindan 12 yasinda beyin baska konulara odaklaniyormus, ornegin Tanri, inanclar, arkadaslik, vs. Terapistlerin soyledigi bir diger konu da insanlarin anadilinin aslinda "okul dili" oldugu yonunde. Cunku okulda hayatin bir koppyasini deneyimliyorlar. Arkadaslik, yuksek not gibi konularda rekabet etmek durumunda kaliyorlar, dolayisiyla beyin okul diline odaklaniyor ki rekabetten galip cikabilsin. Aslinda bu konu uzun uzun tartismaya deger bir konu. Bizim cocuklar su anda Ingilizce ve Turkce konusuyorlar. Simdi biz ev dilimizi Ispanyolca'ya ceviriyoruz ki ucuncu dili de ogrensinler. Ondan sonra da yollari ve bahtlari acik olsun diye dua etmekten baska yapabilecegimiz birsey kalmiyor :D

Sevgiler.