Hurriyet

7 Ağustos 2011 Pazar

Andres Escobar ve Futbolun Basina Gelenler

Kolombiyali futbol oyuncusu Andres Escobar Saldarriaga 1994 yilinda Kolombiya'da bir barda karistigi bir kavga yuzunden vurularak olduruldu. Vucuduna isabet eden 6 kursunla hayata veda ettiginde sadece 27 yasindaydi. Escobar 1994 Dunya Kupasi'nda kendi kalesine attigi golden dolayi Kolombiya milli takiminin kupadan elenmesine sebep oldu. Ve oldurulmesinin sebebi de kendi kalesine attigi bu goldu.

Dun Kolombiya futboluyla ilgili bir belgesel izledim. Anlasilan o ki 1994'te yasanan bu trajik olaya kadar Kolombiya futbolu parlayan yildizlar arasindaydi. Takimlari yabanci teknik direktorler calistiriyor ve oyunculara yuklu paralar odeniyordu. Ta ki Escobar futbol ugruna oldurulene kadar.

Escobar'in olumune kadar sistem uyusturucudan gelen kara parayla donuyordu. Kolombiya ulke olarak herhangi bir basarisi olan bir ulke degil. Ancak Escobar futbol ugruna oldurulene kadar hic kimse kalkip da nereden geliyor bu degirmenin suyu diye sormadi. Escobar'in oldurulmesiyle futbola uyusturucunun yaninda kan ve gozyasi da karisti.

Kolombiya gibi gunluk ucuz politikalardan bunalmis ve yolsuzluk ve ugursuzluk ile kazanilmis paralarla donen ulkelerde insanlar herhangi bir yerden gelecek isiga hasret yasarlar. Futbol da  "temiz Kolombiyalilar"  icin sokaktaki siddete meydan okumak ve ulkelerinde guzel seyler de olabilecegini de ispatlamak icin bir aracti. Ancak bir kendini bilmezin tabancasindan cikan 6 kursunla tum ulkenin umutlari suya dustu.

1994 Kolombiya futbolu icin bir milat. Futbola karisan kan ve gozyasi futbolun Kolombiya'daki tilsimini oldurdu. Yabanci teknik direktorler ve buyuk paralar artik Kolombiya futbolu icin bir hayal. Cunku uyusturucu baronlari Escobar'i oldurerek ulkede yarattiklari nefretin altinda ezildiler ve futboldan ellerini eteklerini cektiler. Dunyanin en basarili futbol takimlarina bakin: Almanya ve Ingiltere ornegin. Futboldan anlamayan bendeniz icin bile bu takimlarin buyuk final maclarini seyretmek buyuk bir zevk. Almanya ve Ingiltere gibi ulkelerde futbolda buyuk paralar donmuyor mu, donuyor, ancak bu paranin kaynagi temiz, icinde kan, gozyasi, hile ve hurda yok. Buralarda futbolun tek amaci futbol.

Bir Fenerbahceli olarak Fenerbahce'nin ve diger buyuk kuluplerin basina gelenleri uzulerek izliyorum. Insanlarin boylesine zevk aldigi ve milyonlarca hayran kitlesine sahip bir oyunun icinde donen paralar buyudukce oyun oyun olmaktan cikiyor ve kar amacli, agresif bir organizasyona donuyor. Kar etmekte hicbir sakinca yok, ancak kar etmenin bir sonucu olan  "kurumsallasma"yi saglamak pek de kolay degil. Kurumsallasmak belli kontrol mekanizmalarini da beraberinde getirirse buyume kontrollu olur. Ancak bizim futbol kuluplerindeki gibi kontrolsuz bir hizla buyuyen yapilar eninde sonunda duvara toslarlar. Fenerbahce'ye ve digerlerine olan da bu.

Turkiye'de guzel bir olusum var. Adi Turkiye Ic Denetim Enstitusu, kisa adiyla TIDE. TIDE'nin amaci seffaf kurumlar ve nihayetinde seffaf toplum. Ben de bu Enstitu'nun uyesi olmaktan dolayi gururluyum.

Yakinda TIDE Futbol Federasyonu'yla gorusecek. Umuyorum ki Turk futbolu TIDE'ye kulak verir ve olsuturduklari mirasi korumanin yollarini yalan-dolanda degil seffaflikta arar.

Turk Futbol'una aydinlik dolu, seffaf gunler dilerim.

Sevgiler.




Hiç yorum yok: