Hurriyet

28 Temmuz 2011 Perşembe

Muhafazakarlikla Bagnazlik Arasindaki Ince Cizgi

Gecenlerde bir dugunde biriyle tanistim. Bu kisi Merkez Bankasi'nda calisiyor. Turkiye'de iyi bir universiteden mezun. Amerika'da master yapmis. Simdi de Merkez Bankasi'nda iyi bir gorevi var. Ve bir bayan. Merkez Bankasi'ndaki gorevinden dolayi once epey bir is uzerine konustuk. Turkiye'nin ekonomi nabzini olcen kurumun icinde olunca anlattigi hikayeler benim icin cok ama cok ilgincti. Daha sonra seyahatten ve kacinilmaz olarak siyasetten bahsetmeye basladik. 2011 genel secimlerinden az onceydi, dolayisiyla masamizdaki herkes secim tahminlerini soyledi. Hepimizin uzerinde hemfikir oldugu nokta tabi ki AKP'nin secimleri kazanacagi yonundeydi. Ancak masada bulunan Turkiye'nin  "modern ve egitimli"  kesiminin yaptigi bazi yorumlar kanimi dondurmaya yetti diyebilirim.

Ornegin yukarida bahsettigim bayani ele alalim. 3 yildir Paris'e tatile gidiyormus. Gidenler bilirler, Avrupa'da sokaklarda her kose basinda bir heykel vardir. Bizdeki gibi halk kahramanlarinin heykellerinin yaninda cesitli sanatcilarin degisik temadaki heykelleri de sokaklari susler. Bu heykellerden bazilari ciplak insan figurudur. Ciplak derken bayagi ciplak, her organi belirgin bir sekilde goze carpar. Merkez Bankasi'nda calisan bu arkadas 3 yil once Avrupa'da sokakta gordugu bu ciplak heykellerin kendisini hic rahatsiz etmedigini ancak bu yil gittiginde icten ice bu heykellerin kendisini rahatsiz ettigini, bu heykellere bakmaktan utandigini soyledi. Ve ben donakaldim. Inanamadim.

Gazetelerde, dergilerde, her yerde herkes Turkiye'deki  "sessiz devrim" den bahsedip duruyor. Bunun ekonomik bir devrim oldugunu sanmiyorum. Makroekonomik verilerde bir iyilesme olsa bile bu verilerin beraberinde buyuk riskler tasidigi da ortada. Devrim denen sey artik daha cok kadinin turban takmasi, hatta turbanin da kendi icinde bir moda yaratmis olmasi ise buna da guler gecerim. Toplumun her kesimine turbaniyla girebilmeyi ozgurluk sayan zihniyet ozgurlugun gercek tanimini icsellestirememis olsa gerek.

Turkiye'de olan, devrimden ziyade muhafazakarlasma. Muhafazakarlik hayatin her alaninda kendini hissettiriyor. Din ozgurlugunu muhafakarlasmayla karistiranlar dini ve ahlaki olgulari hayatin her alanina olur olmaz oylesine sokusturuyorlar ki  "modern kesim"  dedigimiz insanlar bile artik ciplak heykellerin ahlaki degerlerle ortusup ortusmedigini sorgular hale geliyor.

Sevgili Herkes! Dini butun olan olmayan, modern olan olmayan, oruc tutan tutmayan, kadin veya erkek herkes! Lutfen ahlaki degerlerinize sizin adiniza baskalarinin karar vermesine izin vermeyin. Ciplak heykelden organlari belirgin oldugu icin utanmak yerine sanatsal degerini anlamaya calisarak zevk alin. Sanattan anlamiyorsaniz ise bakmaniza gerek yok, sadece onunden gecin gidin. Oruc tutan ve bagnazlikla suclanmaktan korktugu icin oruc tutmuyormus gibi yapan arkadaslar! Oruc tuttugunuzu dunya aleme ilan etmek durumunda degilsiniz tabi, bu Tanri ile sizin aranizdaki bir iletisim. Ancak oruclu oldugunuzun bilinmesinden de korkmayin.

Bagnazligin her turlusu sevimsiz bence. Ciplak heykele tu kaka diyen zihniyetle oruc tutani bagnazlikla suclayan zihniyetin birbirinden hicbir farki yok. Tek dilegim muhafazakarlik yolunda emin adimlarla ilerleyen Turkiye'nin bagnazlik cukuruna dusmeden dogru yolu gonlunce bulabilmesi.

Aydinlik dolu gunler hepimizin olsun insallah.

Sevgiler.

3 yorum:

cennebazz dedi ki...

merhaba;

bence fazlaca iyi niyetli bir yaklaşım olmuş,türkiyenin gitmekte olduğu yola pembe gözlüklerle bakılıyormuş gibi geldi bana...

Bence Türkiye muhafazarlaşma sürecini aşmış hızla bağnazlaşma sürecine girmiştir.

Demokrasi laflarının arkasında her geçen gün bağnaz kesimin diş göstermeye başladığı günler yaşanmaktadır.

Öyle ki bundan bir kaç yıl önce tv'e çıkıp hiçbir hoca sizin anayasınız,görücez sizin anayasını tarzından ifadelerde bulunamazken.Bugün 4 eşin yasallaşması gibi öneriler dahi rahatça ifade edilebilir bir hale geldi.

Fethullah Gülen'in eğitim kurumlarında yetiştirdiği bağnaz kesim medya hukuk ekonomi kurumlarının içinde başrol oynamaya başladılar.

Hatta bunca yıldır güvendiğimiz ordunun başına dahi bugün getirilen genelkurmay başkanı zatın eğer google'da hakkında biraz araştırma yaparsanız Fethullah gülen ve tarikatlarla olan ilişkisini görürsünüz.

maalesef ben sizin kadar iyimser yaklaşamıyorum bu konuya...

Artık uyanmak gerekiyor Bu ülke elden gidiyor !!!

Aydede dedi ki...

Sence çözüm nedir cennebaz? Gerçekten merak ettiğim için soruyorum...

cennebazz dedi ki...

merhaba aydede;

çözümü birbirimize sormak için bile çok geç kaldık maalesef,elimiz kolumuz bağlandıktan sonra herhangi bir hareket başlatmak oldukça güç...ben bir birey olarak elimden geldiğince tanıdığım tanıştığım aydın gibi görünen entellektüel görünen fakat hükümetin yaptığı yollar için minnettar olan kişilere işin aslını anlatmaya çalışıyorum...
tarihten örneklerle,taraflı olmayan kaynaklardan edindiğim bilgilerle...
ben yetişebildiğim kadar insanın gözünü açmaya çalışıyorum mesela...
artık benim için öteki taraf olmuş grubun bizlerden farklı olarak yaptığı şey çok okumak bu bağlamda çok başarılı bir ifade yeteneğine sahip olmak...bahsettiğim karşı taraf, bunca insanı yanına tatlı tatlı sohbetlerle çekti yıllarca hiç ummadığımız insanlar bu sohbetlere kapılıp gitti...

ben bir birey olarak elimden geleni yaptığımı düşünüyorum...

peki sizce nedir çözüm...